? Türk Ticaret Kanunu Çerçevesinde Limited Şirketlerde Sorumluluk| Güzeloğlu Hukuk Bürosu
Tarih : 20.10.2017

Türk Ticaret Kanunu Çerçevesinde Limited Şirketlerde Sorumluluk

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 573.maddesi limited şirketin tanımını yapmaktadır. Bu tanıma göre limited şirketlerde ortaklar, şirket borçlarından sorumlu olmayıp sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülmüş olması kaydıyla ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlü tutulmaktadırlar.
Abdülkadir Güzeloğlu & Tarık Kurban
           

Sınırlı Sorumluluk İlkesi                

Limited şirket, borçlarından dolayı sadece şirket malvarlığı sorumlu tutulmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 602.maddesi "Şirket, borç ve yükümlülükleri dolayısıyla sadece malvarlığıyla sorumludur." hükmü ile bu hususu açık bir şekilde düzenlemektedir.                

Ortakların sorumluluğu ise sadece limited ortaklığa karşı olup, bunun sınırını ise koymayı taahhüt ettikleri esas sermaye payları tarafından çizilmektedir. Nitekim TTK'nın 573. Maddesinin 2.fıkrası açık bir şekilde ortakların, şirket borçlarından sorumlu olmayacağını belirtmekte ve ortakların sorumluluğunu sadece taahhüt ettikleri sermaye payları ile sınırlı tutmaktadır. Taahhüt edilen sermaye payı ile sınırlılık kuralının istisnası ise gene aynı maddede belirtilmektedir. Buna göre ortaklar esas sözleşmede öngörülmüş olması şartıyla ek ödeme yapma ve yan edim yükümlülüklerinden de sorumlu olmaktadırlar.

Limited Şirket Ortaklarının Sorumluluğu                

Limited şirketlerde ortağın asli borcu taahhüt etmiş olduğu sermaye borcunu ifa etmektir. Bunun haricinde şirket sözleşmesi ile öngörülmüş olması kaydıyla ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri ile de sorumlu olabilmektedirler.                
Şirketin kuruluşunda yahut sermaye artırımı sırasında taahhüt etmiş olduğu sermaye borcunun kısmen ödenmiş olması halinde ise ortağın sorumlu olduğu borç sadece ödenmemiş kısım kadar olmaktadır. Belirtmek gerekir ki ödenmemiş kısmın borcu için ortaklar yalnızca şirkete karşı borçlu olmaktadırlar. Buna göre Şirket alacaklılarının ortağın ödememiş olduğu bu borçlardan ötürü takip etmesine imkân bulunmamaktadır.                

Ortağın ödemiş olduğu esas sermaye kısmen veya tamamen geri iade edildi ise veya haksız kar yahut faiz ödenmiş ise sorumluluk, alınan miktar kadar devam etmektedir. Benzer şekilde ayın şeklide ödenmiş olan sermayenin değeri fazla takdir edilmiş ise sorumluluk eksik kalan kısım kadar devam etmektedir. Doktrin tarafından bu hallerin varlığı halinde sermaye borcunun geri gelmiş olduğu belirtilmektedir.

Şirket Müdürlerinin Sorumlulukları                

Limited şirketlerde müdürlerin sorumlulukları hakkında TTK'nın 644.maddesinin yapmış olduğu atıfla anonim şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin sorumlulukları ile ilgili kanun maddeleri uygulanmaktadır.                

TTK'nın anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun düzenlenmiş olduğu 553.maddesi hükmü ifadesine göre yöneticiler, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri taktirde hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumlu olmaktadırlar.                

Ayrıca TTK'nın 632.maddesi hükmü, şirketin yönetimi ve temsil ile yetkilendirilen kişinin, şirkete ilişkin görevlerini yerine getirmesi sırasında işlediği haksız fiillerden ötürü şirketin sorumlu olduğunu düzenlemektedir. 

İşletme Konusu Dışında Kalan İşlemlerden Dolayı Sorumluluk                

6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu döneminde tüm ticaret şirketleri için öngörülmüş olan işletme konusu dışındaki işlemleri yapamaması ilkesi (ultra vires) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu tarafından benimsenmemiş ve kanun kapsamına alınmamıştır.                

Buna rağmen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 576 (1-b) hükmünde şirket sözleşmesinde "Esaslı noktaları belirtilmiş ve tanımlanmış bir şekilde, şirketin işletme konusu" kaydının yer alması gerektiği belirtilmektedir.                

6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu döneminde, işletme konusu dışındaki bir işlemin müdürler tarafından yapılması durumunun yaptırımı olarak söz konusu işlemin şirketi bağlamaması öngörülmekteydi. 6102 sayılı TTK'da ultra vires kuralı bulanmasa bile, şirket müdürlerinin temsil yetkisini sınırlandıran TTK'nın 371 (1) hükmü temsile yetkili olanların kanuna ve esas sözleşmeye aykırı işlemler dolayısıyla şirketin müdüre rücu hakkını saklı tutmaktadır. Buna göre her ne kadar şirket esas sözleşmede yer alan konular dışında yapılmış olan sözleşmelerle bağlı olsa da, bu sözleşmelerden doğan zararlara ilişkin müdürlere rücu edebilmektedirler.

Limited Şirketlerde Sermayenin Korunması İlkesi                

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hem şirketin hem de şirket alacaklılarının korunması amacıyla şirket sermayesini koruyan hükümler öngörmektedir.                

TTK'nın 585.maddesinin atıfta bulunduğu 344.madde uyarınca, Nakden taahhüt edilen payların itibarî değerlerinin en az yüzde yirmibeşi tescilden önce, gerisi de şirketin tescilini izleyen yirmidört ay içinde ödenmek zorundadır. Buna ek olarak TTK'nın 343.maddesi uyarınca sermaye olarak konulan ayni malların değerlerinin mahkemece atanan bilirkişiler vasıtasıyla tespit edilmesi zorunluluk olarak öngörülmektedir. Ayrıca 528.maddenin atıfta bulunduğu 128.madde hükmü uyarınca ilgili ayni mallar sicillere şerh edilmesi ve taşınırların güvenilir bir kişiye tevdi edilmek suretiyle koruma altına alınması zorunlu tutulmaktadır.                

Şirketin kurulmasından sonra esas sermayeyi korumak amaçlı öngörülmüş olan bazı düzenlemeler şunlardır:

Esas sermayenin azaltılması hâli hariç, ortaklara, esas sermaye payı bedeli geri verilemeyeceği gibi, ortaklar bu borçtan ibra da olunamazlar. (Madde 601)

Kâr payı, sadece net dönem kârından ve bunun için ayrılmış yedek akçelerden dağıtılabilir. (Madde 608/1)

Şirket kendi esas sermaye paylarını, sadece, bunları alabilmek için gerekli tutarda serbestçe kullanabileceği özkaynaklara sahipse ve alacağı payların itibarî değerlerinin toplamı esas sermayenin yüzde onunu aşmıyorsa iktisap edebilir. Şirket esas sermayesinin yüzde onunu aşan bir tutarda iktisap edilen esas sermaye payları iki yıl içinde elden çıkarılır veya sermaye azaltılması yoluyla itfa edilir. (Madde 612)

Şirketler Hukuku hakkında daha fazla bilgi almak ve her türlü sorunuzu iletmek için bize info@guzeloglu.legal adresinden ulaşabilirsiniz. 
    
Yazar: Abdülkadir Güzeloğlu & Tarık Kurban
İlişkili Alanlar: Şirketler Hukuku