? Türk Ticaret Hukuku Kapsamında Haksız Rekabet
Tarih : 17.10.2017

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Kapsamında Haksız Rekabet

Türk Ticaret Kanunu'nun 54.maddesi haksız rekabete ilişkin bu kısımda yer alan düzenlemelerin amacının bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olduğunu belirtmektedir.
Abdülkadir Güzeloğlu & Tarık Kurban
                   

Haksız Rekabet, hem 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde hem de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında düzenlenmektedir. Bunların yanında özel hallerde 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda uygulama alanı bulabilmektedir. Bu kanunlardaki düzenlemeler sistematik olarak incelendiği vakit kanun koyucunun bahsi geçen kanunlarda konu hakkında farklı sınıflandırmalar yapmış olduğu görülmektedir.                  

Türk Ticaret Kanunu'nun 54.maddesi bu kısımda yer alan haksız rekabete ilişkin düzenlemelerin amacının bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olarak belirtmektedir. Buna karşın Borçlar Kanunu'nda yer alan düzenleme sistematik açıdan incelendiği vakit asıl amacının haksız rekabeti oluşturan fiillerin işlenmesi ile ortaya çıkan zararın giderilmesi olduğu görülmektedir. Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ise amacının mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunması olduğunu belirtmektedir.                 

Nitekim haksız rekabeti Türk Borçlar Kanunu kapsamında düzenleyen 57.madde, ticari işlere ait haksız rekabet uyuşmazlıkları hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin saklı olduğunu düzenlemekte ve böylece kendisinin genel kapsamlı bir düzenleme olduğunu belirtmektedir. Buna göre Borçlar Kanunu'nda yer alan hükümler ticari iş ihtiva etsin veya etmesin her türlü olay hakkında uygulanabilmekte iken, ticari işlerle ilgili haksız rekabet hakkında Türk Ticaret Kanunu'nda yer alan hükümler uygulama alanı bulmaktadır.

Türk Ticaret Kanunu Kapsamında Haksız Rekabetin Şartları                

Türk Ticaret Kanunu'nun 54.maddesi tarafından düzenlenmiş olan haksız rekabetin koşulları şunlardır: 

Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışların veya bu niteliklerdeki ticari uygulamaların varlığı, TTK kapsamında haksız rekabetin oluşması için şart olarak aranmaktadır.

Haksız rekabetten söz edebilmek için failin kusurlu olması aranmamaktadır.

Haksız rekabetin varlığı için bir zararın oluşması şart değildir.

Haksız rekabetin oluşabilmesi için taraflar arasında herhangi bir rekabet ilişkisinin varlığı aranmamaktadır.

Haksız Rekabet Halleri                

Haksız rekabet teşkil eden haller Türk Ticaret Kanunu 55.madde hükmünde örnekleme yoluyla sayılmaktadır. Bundan dolayı haksız rekabet teşkil eden haller bunlarla sınırlı değildir. Buna göre ilgili hükümde sayılan başlıca haksız rekabet halleri şunlardır.

1. Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar

2. Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek

3. Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma

4. Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek

5. İş şartlarına uymamak

6. Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak

Haksız Rekabet Halinde Türk Ticaret Kanunu Uyarınca Açılabilecek Davalar                

Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;

1. Fiilin haksız olup olmadığının tespiti davasını

2. Haksız rekabetin meni davasını

3. Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını

4. Kusurun varlığı halinde, maddi ve manevi tazminat istemlerini yöneltebilmektedir.                

Haksız rekabet davasının, müşteriler tarafından açılması halinde, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhası talebinde bulunulamamaktadır.                

Ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsalar ve tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer mesleki ve ekonomik birlikler ile tüzüklerine göre tüketicilerin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil toplum kuruluşlarıyla kamusal nitelikteki kurumlar haksız rekabete dayalı tazminat davalarını açamamaktadır. Ancak bu tüzel kişiler diğer davaları açabilmektedirler.

Kararın İlan Edilmesi                

Türk Ticaret Kanunu 59.madde hükmünde yer alan düzenleme uyarınca mahkeme, davayı kazanan tarafın istemiyle, gideri haksız çıkan taraftan alınmak üzere, hükmün kesinleşmesinden sonra ilan edilmesine de karar verebilmektedir. Kanun buna yönelik bir kararın verilmesi halinde ilanın şeklinin ve kapsamının mahkeme tarafından belirleneceği belirtilmektedir.

Zamanaşımı Süresi                

Yukarıda belirtilmiş olan davalar, dava yöneltmeye hakkı olan tarafın bu hakkını öğrendiği günden itibaren bir yıl ve her halde dava hakkının doğumundan itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğramaktadır. Şu kadar ki, haksız rekabet fiili aynı zamanda Türk Ceza Kanunu gereğince daha uzun dava zamanaşımı süresine tabi olan cezayı gerektiren bir fiil niteliğinde ise, bu süre hukuk davaları için de geçerli olmaktadır.

İhtiyati Tedbirler                

Dava açma hakkını haiz bulunan kişinin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere Hukuk Muhakemesi Kanununun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebilmektedir.                

Mahkeme ayrıca, hak sahibinin yetkilerine tecavüz oluşturması hâlinde cezayı gerektiren haksız rekabet konusu mallara, ithalat veya ihracat sırasında hak sahibinin talebi üzerine, gümrük idareleri tarafından ihtiyati tedbir niteliğinde el konulmasına karar verebilmektedir.

Haksız Rekabet ve Şirketler Hukuku alanlarında daha fazla bilgi almak ve her türlü sorunuzu iletmek için bize info@guzeloglu.legal adresinden ulaşabilirsiniz.
Yazar: Abdülkadir Güzeloğlu & Tarık Kurban
İlişkili Alanlar: Dava Takibi ve Uyuşmazlık Çözümü, Şirketler Hukuku, Rekabet Hukuku,